Pasta Cila kavramı günümüzde hala daha devam eden ve de her zaman devam edecek olan bir terimdir. Bunun sebebi ise pasta, yeni boyanmış araçlara yapılması gereken bir uygulamadır. Yeni boyanmış bir aracın boya kalınlığı fabrikada robotların boyadığı mikron kalınlığı ile aynı seviyede hiçbir zaman olamaz. Her zaman daha kalın atılır ve bölgesel olarak bu kalınlıklar değişkenlik gösterir. Boyahanelerin kullandıkları pasta bu yüzden daha kalındır yani içindeki kum oranı daha fazladır. Hatta elinize alıp parmaklarınızın arasında ovuşturacak olursanız bu kum taneciklerini çok rahat hissedersiniz. Bu kum tanelerinin fazla olmasının sebebi ise kalın bir şekilde atılan boyanın bir nevi zımparalanmasını sağlamaktır. Bu sayede boya seviyesi bir miktar azalacaktır. Ayrıca boya atılırken ne kadar boya fırınında da boyansa toz tanecikleri aracın yüzeyine yapışır ve yapışan bu zerrecikleri bu katı pastalar, yüzeyden temizler. Ancak bu işlem sırasında aracın boyasında harelenmeler denilen dalgalanmalar oluşur. Özellikle koyu renk araçlarda güneş ışığına çıktığınızda bu dalgalanmaları çok net görebilirsiniz. Bunu gidermek için ise boyacılar sadece cila kullanır ve bunuda genellikle pamukla uygulama yaparlar. Aslında pasta cila işlemi boyacı işi değildir onlara külfet geldiği için biran önce bitirmek amaçlı yaparlar ve sonuçlarında hareli ve boya girdaplı birçok araç caddelerde gezmektedir.

Günümüzde kimyasal alanında teknoloji çok ilerledi, artık bu katı pastalar raflara kalkmalı. Çünkü genelde halkımızda şöyle bir bilinç var bahar aylarında veya yaza girerken aracıma bir pasta cila yaptırayım. Peki o zaman diyelim ki aracınızda boyalı hiçbir parça yok arabanız tamamen orjinal bu katı pastalar aracınızın boyasından sizce ne kadarını götürmekte bunu hiç düşündünüz mü? Şöyle bir örnek verelim her yıl düzenli olarak 1 kez pasta cila işlemi yaparsak maksimum 5 yılı bile bulmadan aracınızda ne vernik ne de boya diye bir şey kalmaz. Bu yüzden bu tip uygulamaları profesyonel uygulama merkezlerinde ve teknolojik ürünlerle yaptırmaya dikkat edelim. İnanın diğer türlü astarı yüzünden pahalıya gelecektir.

Araçlarımız sürekli dış etmenlerle karşı karşıya. Bunlar kışın yağan asitli yağmurlar, egzos dumanları, güneşin yakıcı sıcağı, kuş ve sinek kalıntıları, inşaat ve beton atıkları, yollardaki zift v.s sanırım Ülkemizde saymakla bitmeyecek kadar dış etmen vardır. Boya yenileme diye adlandırdığımız uygulamada, önce boya yüzeyine yapışmış az önce saydığımız dış etmenleri aracımızın üzerinden arındırmamız gerekmektedir. Bu sayede pürüzsüz bir yüzey oluşturulabilir. Metal yüzey ne kadar düz bir satıh gibi görünsede gözle görünmeyen delikli bir yapıya sahiptir. Boya ve vernik bu yüzeyin deliklerini doldurur ve metalin paslanmasını engeller. Fakat bu boya ve vernik tabakası da delikli bir yapıya sahiptir peki bunu nasıl doldurabiliriz? Önce aracımızın dış yüzeyini temizleyerek işleme başlamalıyız. İlk adım olarak kil dediğimiz çocukların oyun hamuruna benzeyen fakat kimyasal maddelerle güçlendirilmiş bir hamur yardımı ile boyamızın üzerine yapışmış olan tüm kalıntıları temizliyoruz. Daha sonra katı olmayan sıvı ve çok ince kum tanecikleri bulunan boya yüzeyi temizleyici ve kılcal çizik giderici ürünleri aracın üzerinde kullanmaya başlıyoruz. Bu ürünler sayesinde boya yüzeyindeki tüm pürüzler aynı hizaya indirgenmiş olmaktadır ve düz bir satıh elde edilmiş hale gelmektedir. Az önce yukarıda harelenmelerden bahsetmiştik. Yine teknolojik kimyasal ürünlerden olan hare giderici cilalar ile aracın dış yüzeyi tüm bu harelenmelerden giderilir ve parlatma işlemleri başlar.

Artık tamamen düz bir alana sahibiz ama bir eksik var, boya yüzeyinde gözle görünmeyen gözenekler, işte bu noktada boya koruma uygulaması devreye girer. Boya ve vernik yüzeyini bir zırh gibi kaplayarak dış etmenlere karşı olağanüstü bir koruma sağlamaya başlar. Boya korumanın asıl amacı boyanızın rengini korumaktır. Matlaşmaları ve solmaları engellemek amaçlı üretilmiştir. Daha önceki yazımızda oto kuaförlerden bahsetmiştik. Bu kuaförlerde genelde çok komik anlatımlar yaşanmakta. Boya koruma yapılan araç çizilmez gibi tabirler kullanılıp tüketici kandırılmaktadır. Dünyada çizilmeyen hiçbir madde yoktur ki boya koruma ne yapabilir bu konuda çok merak ettiğimiz bir durumdur. Sizlere tavsiyemiz bu tipte yalanlara itibar etmeyiniz. Yine kullanılan bir diğer tabir de kuş kalıntılarına karşı boya koruma olduğu sürece arabanıza hiçbir şey olmaz. Böyle birşey de malesef tamamen bir hayal ürünüdür. Kuş ve böcek kalıntıları asit içeren maddelerdir. Asidin geçemeyeceği neredeyse hiçbir tabaka yoktur. Bu yüzden bu kelimelerede itibar etmeyiniz. Ama şu bir faktördür boya koruma aracınızın dış yüzeyine belli bir direnç katar bu da size zaman kazandırır. Şöyle örnekleyecek olursak kuş kalıntıları yaz güneşinde tam 3 saat sonra boyayı yakmaya başlar ve boyanızda iz bırakır. Boya koruma olan bir araç yaklaşık 24 saat bu kalıntıya karşı direnç gösterir ama daha sonrasında o da bu aside teslim olur. Örnekte de görüldüğü gibi size zaman kazandırır bu sayede aracınızı yıkatıp bu izlerin oluşmasını engelleyebilirsiniz. Bu arada sakın kuru bir bezle silmeye kalkışmayınız. Boya yüzeyini çizersiniz.

Ülkemizde çevre şartlarından dolayı maalesef diğer ülkelerdeki gibi süreleri telafuz etmek mümkün değildir. Ama aracımızın düzenli olarak cilalı yıkanmasına dikkat edersek o zaman bu süreci uzatmak mümkündür. Çünkü basınçlı su az önce bahsettiğimiz boya korumanın doldurmuş olduğu gözenekleri zamanla tekrar açar. Fakat üzerine uygulanan sıvı bir cila sayesinde bu gözeneklerin yerleri tekrardan doldurulur. Bu sayede boya korumamız daha uzun süreli aracımızın üzerinde kalacaktır. Ve yine bu konuda birçok yanlış bilgi aktarılmaktadır. Yaptığımız boya koruma en az 1 yıl kalır gibi ibareler kullanılmaktadır. Neye göre bir yıl hangi ülkeye göre bu pek açıklanan bir konu değildir. Bu arada yine yanlış anlatılan bir konuya daha değinmek istiyoruz. Yıkama yapan firmalar genelde fıçasız süngersiz köpüklü yıkama yapmaktadır. Bu ürünlere çok dikkat etmek gerekiyor. Ucuz ürün kullanıp etken maddesi asit olan ürünleri araçlarımızın üzerine köpük diye atmakta ve birde kocaman bir yalan olan cilalı kelimesini kullanmaktadırlar.. Şöyle bir mantık yürütelim; Cilanın suyu itme özelliği vardır peki o zaman o köpük tanklarında suyla karıştırılıp kullanılıyor bu kimysallar o zaman ters birşey var. Buradaki terslik şu böyle bir şey asla olamaz cila suyla karışamayacağı için cilalı köpük diye bir şey yoktur. Bu yüzden bu cümlelere de kanmayalım.

Bizim tavsiyemiz araçlara yılda 2 kez boya koruma uygulamasının yapılmasıdır. Bu sayede aracınızın boya yüzeyi tüm dış etmenlerden korunacaktır. Yıkama tavsiyemize uyulduğu sürece demekte de fayda görüyoruz…Tabiki normal boya koruma cilası için geçerli bu sayı.

Nano boya koruma 1 yıl

Ceramic Coat boya koruma 3 yıl gibi zamanlarda yapılmalıdır. 

Pasta aslında sıvı bir zımpara işlemi; fiziksel ve kimyasal olarak bir nevi boya çözücüdür.

Araca ilk defa boya yapıldığında ne kadar hassas davranılırsa davranılsın, boya tam anlamıyla homojen bir görüntüde olmayacaktır ve kılcal dalgalanmalar görünecektir. Bunun için boya işleminin ardından pasta ile boyanın üst katmanı çözülerek bu dalgalanmaların giderilmesi sağlanabilir. Ancak bu uygulama hakkında genellikle bilgi ve fikir sahibi olmamamız normal.

Pastanın bizi ilgilendiren kısmı ise daha çok araç üzerindeki ufak çizikler ve deformasyonlar. Zaman içerisinde araç yıkanırken kullanılan fırçaların yarattığı tahribat, güneşin matlaştırması ve minik çakılların oluşturduğu çizikler gibi nedenlerle aracın rengi ilk gününden oldukça farklı bir hal alır. İşte bu durumlarda da aracı baştan başa boyatmak yerine pasta işlemi ile boyanın üst katmanının seyreltilip bu deformasyonların giderilmesi ve çiziklerin kapatılabilmesi mümkün olmaktadır.

Cila, hem bir parlatıcı hem de bir koruyucudur. Boya üzerinde görünmeyecek derecede ince ve şeffaf bir katman oluşturmak amacıyla yapılır ve genellikle 3-4 ay süre ile etkilidir. Bu katman hem minik çakıl taşı çizikleri gibi etkilerden boyayı korur, hem de boyanın daha canlı ve parlak görünmesini sağlar.

Pasta ve cila işlemi yukarıda da bahsettiğimiz gibi aslında birbirinden tamamen farklı iki ayrı uygulama. Ancak sürekli birlikte anılmalarının nedeni ise pasta yapıldıktan sonra çok hafif de olsa matlaşan boyanın daha canlı görünebilmesi için cila işlemine de gerek duyulması. Ancak 3-4 ay ara ile sürekli olarak cila yapmanız için elbette pasta yapmanıza gerek yok.

Pasta ve cila yapmak için öncelikle aracın tüm tozlardan ve kirden arındırılması için yıkanması ve kurutulması gerekiyor. Zira pasta bir zımpara görevi göreceği için araç üzerindeki parçalarla birlikte boyaya daha çok zarar vermesi olası. Ayrıca pasta yapılacak yerin de mümkünse güneş görmemesi önemli.

Pasta yapmak için öncelikle aracın rengine uygun olacak şekilde ince ya da kalın bir pasta almamız gerek. Pastanın da zımpara gibi ince kalın, yani daha yüzeysel ya da derinlemesine zımparalama yapacağını bilmemiz gerek. Koyu renk araçlar için ince pasta, açık renkler içinse kalın pastalar genellikle uygundur.

Pastaya başlamak için önce parmak ucu ile pasta alınır ve kaporta üzerine sürülür.  Varsa polisaj makinesi ile yoksa da pasta için satılan uygun süngerlerle yuvarlaklar çizilerek pasta iyice boyaya yedirilir. Pastayı araca sürdükçe çok ufak toz parçalarının oluştuğunu görebilirsiniz. Bu şekilde aracın tüm yüzeyine ya da istenen alanına pasta yapıldıktan sonra araç kuru bir bezle tekrar silinir ve cila işlemine geçilir.

Eğer ilk defa pasta yapacaksanız bunu aracın görünmeyen küçük bir parçası ya da alanı üzerinde yapıp denedikten sonra tüm araca yapmanız daha akıllıca olacaktır.

Yaptığınız işlem gözle tam olarak görünmese de aslında ışık altında büyük bir fark yaratabilecektir. Bu nedenle yukarıda bahsettiğimiz gibi önce bir deneme yapıp sonra bütüne geçmek önemlidir.

Aracı bütün olarak ele almak yerine, bölüm bölüm işlem yapmak daha iyi sonuç verecektir; kapı, kaput, tavan gibi.

İlk denemede kalın pasta kullanmak istenmeyen sonuçlara neden olabilir.

Pasta uygulamasının yılda bir kereden daha fazla yaptırılması boyanın çok çabuk deforme olmasına neden olabilir. Bu nedenle sürekli pasta yapmak yerine, ufak etkilere karşı koruyucu olabilecek cilanın uygulanması daha sağlıklı olacaktır.

Cila işlemi için de aracın temizlenmiş ve gölgeye alınmış olması gerekir. Eğer pastadan sonra uygulama yapılacaksa kuru bir bezle araç iyice silinmelidir.

Cila yapmak için yine aracı bölgelere ayırarak çalışmak önemlidir. İlk olarak cila için özel satılan mikrofiber beze ciladan bir miktar dökülerek, uygulama yapılacak olan bölgeye cila iyice yedirilir. Bu işlem sırasında kaporta üzerinde en ufak bir ıslaklık dahi görünmemesi önemlidir.

Cila sürülen bölgenin iyice kuruması için yaklaşık 30-40 dakika kadar beklenir. Ardından kuru, aracı çizmeyecek bir bez yardımı ile cila yapılan bölge sert bir şekilde silinmeye, tabiri caizse cila boya üzerinden kazılmaya çalışılır. Bez her sürüldüğünde araç daha da çok parlayacak ve boya daha da çok kayganlaşmaya başlayacaktır.

Cilanın etkisi 3 ay kadar ancak sürecektir. Bu süre sonunda yeniden cila yapmak mikro çizikler, fırça izleri, kedi patilerinin izleri gibi ufak hasarları güvenle atlatmanıza yeterli olacaktır. Pasta için aracınızı uzmanlara teslim etmek isterseniz bunu normal karşılayabiliriz. Ancak bu yazımızın ardından en azından cilayı kendi başınıza yapabileceğinizi düşünüyoruz.